Viyana Sözleşmesi ve Montreal Protokolü

Ozon tabakasını incelten maddelerin azaltılmasına ilişkin “Ozon Tabakasının Korunmasına Dair Viyana Sözleşmesi” 1985 yılında kabul edilmiştir. Sözleşmeyi takiben, ozon tabakasını incelten maddelerin kullanımının ve üretiminin kontrol altına alınmasını sağlamak üzere, “Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü” 1987 yılında kabul edilmiştir. Protokolde öngörülen azaltım taahhütleri zaman içerisinde daha ileriye götürülmüştür (1990, 1992, 1997, 1999 ve 2016). Bu güncellemeler, yeni maddelerin denetim altına alınmasını ve ek önlemlerin anlaşmaya dahil edilmesini de içermektedir.

196 ülkenin taraf olduğu Montreal Protokolü, çevre konusunda oluşturulmuş en başarılı çok taraflı anlaşma olarak kabul edilmektedir. 1990 yılında, Londra'da, gelişmiş ülkelerin katkıları ile oluşturulan Montreal Protokolü'nün Uygulanması için Çok Taraflı Fon (MLF) kurulmuştur.

Montreal Protokolü, tarihte ilk defa, o dönem henüz kesinlik kazanmamış olan bilimsel sonuçlar ışığında, insan kaynaklı ozon tabakasını incelten maddelerin çok taraflı bir anlaşma temelinde kısıtlanmasını öngörmüştür. Ozon tabakası için uygulanan bu model, iklim değişikliği rejimine bir nevi emsal teşkil etmiştir. Bu kapsamda Montreal Protokolü, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) oluşturulmasında bir dönüm noktasını oluşturmaktadır.

Bu çerçevede, 10-15 Ekim 2016 tarihleri arasında, Kigali’de gerçekleştirilen 28. Taraflar Toplantısı (MOP 28) sonucunda hidroflorokarbonlar, Montreal Protokolü listesine eklenmiştir. Kigali Değişikliği ile 2040’ların sonundan itibaren, Tarafların hidroflorokarbonları %80-85 oranında azaltması kararlaştırılmış, ülke grupları için azaltım takvimleri belirlenmiştir. 15 Kasım 2016 tarihinde kabul edilen ve hidroflorokarbonların aşamalı olarak azaltımını öngören Kigali Değişikliğiyle, 2100 yılı itibariyle küresel sıcaklık artışında 0,5°C’lik bir düşüş sağlanması beklenmektedir. 20 – 24 Kasım 2017 tarihleri arasında düzenlenen MOP 29’da, halonların gelecekte mevcudiyeti, elzem ve hassas durumlarda kullanımına dair istisnalar, enerji verimliliği ve hidroflorokarbonların bertaraf edilmesinde kullanılacak teknolojilere dair kararlar alınmış olup, hidroflorokarbonların azaltılmasına yönelik finansman rehberinde ilerleme sağlanmıştır.

Montreal Protokolüne taraf olan 65 ülke tarafından onaylanmasının ardından anılan değişiklik, 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz, Montreal Protokolü’ne 19 Aralık 1991 tarihinde taraf olmuş ve Protokole getirilen tüm değişiklikleri kabul etmiştir (Kigali Değişikliği’nin onay süreci devam etmektedir). Gelişmekte olan ülkeler (A5) kategorisinde yer alan ülkemiz, Montreal Protokolü’nün uygulanmasında başarılı ülkeler arasında yer almaktadır.

Montreal Protokolü 31. Taraflar Toplantısının (MOP 31 ), 4 – 8 Kasım 2019 tarihleri arasında, Montreal’de düzenlenmiştir. Anılan Toplantıda, Trikloroflorometan (CFC-11) dahil, Ozon tabakasına zarar veren maddelerin yasadışı üretimi veya tüketiminin keşfi ve engellenmesine yönelik eyleme geçme yönünde karar alınmıştır. Ayrıca, MLF dahil diğer teknik hususlarda mutabakata varılmıştır1995 yılından bu yana her yıl, protokolün imza tarihi olan 16 Eylül, "Uluslararası Ozon Tabakasının Korunması Günü'' olarak kutlanmaktadır.

E-Bültene Abone Olun